13 Aralık 2009 Pazar

gecenin bi saati kalkarsın ya, özlediğini farkedersin.

adamın iman tahtası var ya tam orayı sızlatan,

ve hatta o sızıyı senin tüm damarlarında hisssetirip gözlerine gelince

su bıraktıran;

o suyun hiç bu kadar acı ve ağır olabileceğini düşünmemişsindir

bile

adamın aldığı her nefesten pay alan

her nabız atışından vergi keser gibi

daraltan

kısan

yaşadığın her saate her saniyede aklının kıvrım yapmış bir yerinde

oturmuş seni yoran

pes ettirmeye çalışan bişi

jokeyin ata koşması için vurduğu her şaplak kadar ani ve etkili bişi

günlerce su içmezsinde

dudakların çatlar gibi olur ya

önünde biri buz gibi suyu içer bardağa dudaklarının ısısından

izi çıkar ya

işte o iz kadar net

o iz kadar isterik...